Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Muzaffer Mar 2019
kızıl şal gökyüzü
boynuma eşikte sarılan

sanki erken kahvaltı martıya
köpüklü marmara’dan

merci vaha
merci vaha

Dame De Sion mukimiymiş gibi
ne varsa yalayıp yutuyor
beleşe yatıyor her sabah

Fidelio çalacak diyor radyo
şemsiyesiz açılma
mümkünse gitar çal
sakın dışarı çıkma

herşey yerinde oysa
kedi ve de
level atlayan köpekler

sarhoş yürüyor yolda
sayı yapabilse işkembecide
evin yolunu bulacak sonunda

ve
gettolara şiir çizen şahıs
amelie poulain
o bile orda

yürüyorum yarım yamalak
siyahi şarkıyla
içimden detone sessizce

sıcacık Ma Baker
tütüyor francala

ahh o
sonbahar
yaprağı yok mu
görüyorum her sabah

sarı
sapsarı
su dalgası saçlı

hızla düşüyor gözucumdan
zay’oluyor sokak sonunda

üzüyor
bir gün daha
yürüyor
banliyöden pera’ya...
Gurbetin yolunu bilmeyen var mı?
Ayrılık acısı, tatmayan var mı?
Sevdiğinden ayrı kalmayan var mı?
Gurbet ben seni iyi bilirim,
Gurbetin yolunda gider gelirim,

Mevla’m alnımıza yazmış gurbeti,
Çekebiliyorsan çekin hasreti,
Bırak ağlamayı gamı kederi,
Derdimin dermanı sende bilirim,
Gurbetin yolunda gider gelirim.

Kimi güler iken kimi ağlıyor,
Her sabah kapımı gurbet çalıyor,
Ayrılık hasreti yürek dağlıyor,
Gurbet ben seni iyi bilirim,
Gurbetin yolunda gider gelirim,
Ayrılmak acıdır, kavuşmak güzel olduğu için.
Bir açılır bir kapanır kapılar,
Kısmetin bağlanmışsa kendini yor boşuna,
Sevdiğini kaybetmiş yavru kuzular,
Garip garip gezer bir başına,
Bir kere yolunu sen şaşırma düşte gör,
Kimse bakmaz gözünden akan yaşına.

Ne ekersen ondan gayrı ne biçersin,
Sakla sırrını kendi söküğün kendin dikersin,
Üç günlük dünya olur olmazı dert edersin,
Mal mülk çoluk çocuk derken, karlar yağar başına,
Kim akıl erdirmiş şu feleğin işine,
Bin akıllıda cevap yoksa bir de şu deliye sor!
Ne ekersen onu biçersin.

— The End —