Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Steve Evans Jun 2019
An Ode to Sonu.
He came
We touched
We kissed
We loved
He left
I cried
I died
Until
He came again
I lived again
We loved again
I smiled
Muzaffer Jul 2019
kuranın ne zaman
ve nerede çekileceğini
bilmemekle
ödüllendirildi insanoğlu..

bir kitapçıda
sayfaları çevirirken
henüz yazılmamış
bir şiirin ilk dizesi
sizi gözlerinizden kavrayıp
mısradan mısraya vurduğunda

küçük bir kıvılcımın
büyük bir yangıya
dönüşeceği olgusunu
kim bilebilir?

bu karşılıklı
elektriksel akımın
sürrealist boyutlarındaki
göz eşleşmesi
yerini dudaklara bıraktığında

kalp çarpıntınız
ve tatlı titremeler
genital üyeleri
sık sık
oturuma davet eder

bu
zaman ve mekan
mefhumundan uzak
ilahi açlığın
ilahi tasarımındaki varoluş

yaratım yasası
değiştirilmesi teklif dahi edilemez
amir hükmü olma hasebiyle,

göz
dudak
ve kalp
eşleşmesinin ardından

ay'a oranla çekim gücü
milyon ışık yılı olan
yeni bir gezegenin
ilk yapı taşlarını oluşturur

genitallerin
karşılıklı uyumu..

aşk
güven
samimiyet
ve sadakatle
parsellendiğinde,

eşleşmelerin
dünya balayı

taraflardan birinin
merkeze alınmasına
dek sürer

işte ben buna
gerçeküstü eşleşmeler diyorum
sonu -suz-olmayan
sonsuz eşleşmeler..

..
Muzaffer May 2019
belli
standartlara bağlı kalmadan
uyanıyorum sabahları

kahrolası rüyaların
uykumu budamasından nefret ediyorum
ama alıştım artık

akşamdan kalma suratımı
camdan yalayan güneşe dayıyorum
uyanır uyanmaz

dua etmem
gerekmiyor hizmet için tanrıya
hem kilise ikonları cezbetmiyor

vaaza karnım tok
sübyancı piçler diye kalaylıyorum
okudukça pisliklerini

aslolan
kutsal kase
gri tayyörün eteğine bayılıyorum
susurluk ayranı gibi dökülen döküle
çıkıyor akşam merdivenlerimi

sıyırırken vaftizleniyor parmaklarım
bir ayinden, diğerine
koro halinde akustik ayetlerim
duvarların dili olsa


"tanrı seni korusun emma"

en azından benim için

iri memelerin
sütun bacak ve
barok sevişlerin

sonu gelmez
gelme sorunum için..

"tanrı seni korusun emma"

en azından
ikimizden biri ölene kadar..


..
Muzaffer Apr 2019
veremsel
yazı yığınlarını ayinleştiren
vajinal tapınaktaki zavallının
toksik atıkları

II
fragmandan
mütevellit eski bir hikaye
ve yeni versiyon düşlerin
geceleri aydınlatan kristalize
sanal cazibesi

III
geveze
kuşla balinanın
okyanus dansı ve ahengi bozan
geyşada illegal kasık keyfi

IV
aşkı
aldatmaya yönelik hareket
gargat ağacından "bana ne" tavrı
anadan üryan, uluorta rezalet...

V
üniter
kalp süikastı sonrası
hareme monte edilmiş
federe yapının çöküşü

VI
illüzyonun
metruk hüznü
iki şehir arası hardallı ayrılık
peygamber devesinin
hazin sonu

VII
ve
kızlarağasının
****’itik doygunluğu
tarafımdan...

bugün değilse, birgün mutlaka...
Muzaffer Feb 2020
Hayal kırıklığı
Sıtması tutuyor sık sık
Kalmak istemediğim halde
bu şehirde

Oysa
Kaybettiğimi bile bile
Aynı filme giriyorum hep
Sonu farklı biter diye
Suarede

İçimdeki sinemaların
Hoş kokulu fuayelerinde kaldı
On dakikalık aralarım
Aralıksız

Aralıksızdı ayrılırken
Gözbebeğimin tatlı ninnisi
Kulağımda

Kulağıma
Melankolik küpeler ısmarlayan
İmitasyon fısıltılar

Gitmeliyim
Cebimde bir tomar yılgınlıkla
Efkarı ateşe verip bu kentten
Yırtarak sinema biletlerini
Köprü çıkışı

Islat
Maviliklerimi İstanbul!
Kükre yedi tepesinden ki
Dönmesin içimdeki aslan geri
Lakin bilirim ya
Dişlerinde değil ecel
Öfkemde ölür ancak
Gelirse peşimden
Müzmin sıtmalarım
This poem is Turkish. Thank you so much for reading.
Akşam geç vakitlerde,
Yastığa koyduğum başım,
Sabah ezanına kadar,
Bir sağa bir sola,
Kıvrım kıvrım kıvrılırken,
Beynimin içinde eğri büğrü nöronlar,
Nöbetçi mahkeme gibi açık kapılar,
Aklımı bir noktada toplayıp,
Düze çıkmayı başaramadım...

Tamam, işin orası öyle diye başlayan,
Sonu gelmeyen, sonsuza varmayan,
Cevabını vermekten aciz olduğum,
Herkesçe basit kabullerden oluşan,
Beni yakıp kavuran bitiren,
Eleştiriye açık ve rahatsız edici olan,
Yeniden ve yeniden başlayıp bitmeden,
Fikir yumağına dolandım kaldım,

Geceden sonra bir aydınlık,
Bilirim bekleyemem,
Karanlıkta bir ışık,
Bir yol gösterici,
Ufukta bir deniz feneri,
Ah diyebilsem, görebilsem,
Yavaş ve emin adımlarla gidebilsem.

Bütün yollar O’na çıkıyor,
Bütün sesler O’nu sesliyor,
Bütün izler O’na varıyor,
Bütün sorular O’nda cevap buluyor.
Ama bir yol bulamıyorum varayım,
Uzatmadan dolanmadan kestirmeden,
Karanlıkta bir ışık,
Bir yol gösterici,
Ufukta bir deniz feneri,
Ah diyebilsem, görebilsem,
Yavaş ve emin adımlarla gidebilsem.

Bir çıkış arıyorum, sadece ve sadece,
Yorgun düştü bedenim,
Dinlenmeye muhtaç artık beynim,
Sadede gelince, sadece bir iz
İzinde gidilecek bir iz,

Son çare önünde oturulacak bir diz,
O da olmadı, kendi kaderini kendin çiz.
Sadece bir iz arıyorum,
Bulamıyor göremiyorum,
Sonsuz bir feryatla haykırıyorum,
Yeter artık kalksın perdeler,
Vicdanlar alsın kumandayı eline,
Götürsün son söz bizi,
Hakk’ın yoluna.

Geceden sonra bir aydınlık,
Bilirim bekleyemem,
Karanlıkta bir ışık,
Bir yol gösterici,
Ufukta bir deniz feneri,
Ah diyebilsem, görebilsem,
Yavaş ve emin adımlarla gidebilsem.
Bütün izler aynı ortada toplanacak.

— The End —