Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Muzaffer May 2020
sokaklar
İrma değil gittin gideli
ne tuhaf
dün gibi
hoş çakallı zaman
halbuki
hoş bir çakalmış selfy
baktıkça pişmanlığı ısıran

yapışsaydım koluna
gitme kal diye keşke
kalır mıydı muamma

colour
colour
bakışır mıydık
sen yeşil, ben mavi
biliyorum uygunsuz
huzursuzluktan bu espri
ne tuhaf
hiç gülemedim şu an
tebessüm bile çoktu bize
hatta medikal sanrı
ne gam ki
her şeyi biliyordu tanrı

içten bir dua bekledi
kim bilir
bilemedik son tahlilde
bağlandı dilimiz
kuru dudaktan
musonlu geceye
ve...
saklandı en şatafatlı arzuhal
elma dersem çık
armut dersem yerine

filvaki
psikoloji yalnız bir tay
past time'lı cümleleri
yelesinden savuran
ve ben
sadece seyredebiliyorum
mecalsizlikten
şaha kalkacak biliyorum
heveslense kalem
kıracak bu anlamsız soğuğu
ve koşacak steplerimde
kalp yılkısı
dudaktan kalbe doğru
bir gün demiştin ki yazdığın şiirleri göstersene bana
kalemliğimde sakladığım sana yazdığım onca şiirden habersizce
bütün bir sene boyunca
her ne kadar taksimde bi sokak arasında
itiraf etmeye çalışmış olsam da acemi bi şekilde
benden kalan sadece yarı bozuk bir daktiloda döktüğüm birkaç kelime oldu sana
geri dönüp sımsıkı sarıldığında şişhane metrosunda
eline son anda sıkıştırdığım o kağıtta
oysa hiç haberin yoktu sadece ellerine bile şiirler yazdığımdan
baş parmağındaki izi hiç unutmadığımdan
attığın her bir şarkıyı defalarca dinlediğimden
o köşedeki müzik odasında çaldığın parçaları hiç unutmadığımdan
özellikle o gün gitar elinde gözlerini gözlerimden ayırmazken
ne kadar çok dudaklarını öpmek istediğimden
hiç haberin olmadı
sana olan duygularımdan
belki de bir bakıma saklamak istedim seni
kalemlerimin arasında
başkalarına şiir olmandan korkarcasına
ama sen gittin gideli dünyanın bir ucuna
benim aklım hala aynı sırada yan yana oturduğumuz o zamanlarda
kalbinde bi yer edinemedim ama belki ilerde bir yerim olur kitaplığında

— The End —