Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Ceyhun Mahi Jul 2017
Sema oldu lacivert,
Sabah vakti olmadan,
Hava gibi olsun dert,
Sabah vakti olmadan!

Şehirleri gidelim,
Meydanları görelim,
Sokakları gezelim,
Sabah vakti olmadan!

Güzel güzel neşeler,
İkram eder geceler,
Duyulur hep nağmeler,
Sabah vakti olmadan!
A Şarkı (song) written in the style of Nedim, a leading poet from the Tulip Period of the Ottoman Empire known for his dainty fancies and picturesque images in his poetry. I was very inspired after reading his Divan (collection of poems) so here is my try trying to shape a softness of touch and singing about simple pleasures of the city-life. Here is an English translation:

The sky became purple,
Before the time of dawn,
Like air should worries become,
Before the time of dawn!

Let's go to the cities,
Let's see the squares,
Let's explore the streets,
Before the time of dawn!

The beautiful joys,
The nights do offer,
Tunes are heard,
Before the time of dawn!
ryan parrington Aug 2016
Sleep walking my life
Their but not truly
I like to find some one who doesn't want to loose me
but we just hold on loosely  
I'd like to be smothered held on too and covered
I'd like to have everything I've never had
Kept in line with smiles and cries
some day I could say I've never been so glad
Mend my heart no rubble dert or dark
Just a love with fireworks and sparks
Some one to mend my heart
Tamam, arkadaşız seninle,
Ama dert yanma bana,
Diğer bir arkadaştan yana,
Bir iğneyle patlayan,
Şişmiş bir balondur,
Şişmeyen balon zaten patlaktır,
İnsanların çoğu,
Dert etme kafadan çatlaktır,
*** ona söyle,
Erkekçe, delikanlıca,
Ne sen üfle ben şişeyim,
Ne ben üfleyeyim sen şişesin,

Yüz yüze, göz göze darılmadan,
Ya da ayrılmalı,
Testi kırılmadan,
Yeterincesi var,
Muhbiri, casusu, gıybetçisi,
Uzatmadan kısa kesmeli sözü,
İnsan olana yeter lafın özü.

Sen, ben, o isek,
Üçümüzden konuşalım,
Sen ve ben isek,
İkimizden konuşalım,
Onunla varsa bir derdin,
*** ona söyle,
Erkekçe, delikanlıca,
Ne sen üfle ben şişeyim,
Ne ben üfleyeyim sen şişesin...
En doğru söz en kısa olanıdır.
Bir açılır bir kapanır kapılar,
Kısmetin bağlanmışsa kendini yor boşuna,
Sevdiğini kaybetmiş yavru kuzular,
Garip garip gezer bir başına,
Bir kere yolunu sen şaşırma düşte gör,
Kimse bakmaz gözünden akan yaşına.

Ne ekersen ondan gayrı ne biçersin,
Sakla sırrını kendi söküğün kendin dikersin,
Üç günlük dünya olur olmazı dert edersin,
Mal mülk çoluk çocuk derken, karlar yağar başına,
Kim akıl erdirmiş şu feleğin işine,
Bin akıllıda cevap yoksa bir de şu deliye sor!
Ne ekersen onu biçersin.

— The End —