Yüreğimdeki sessizliği,
Boğarcasına susturmak,
Parsel parsel haksızlık,
Diz boyu sıradanlık,
Paylaşmak yerine;
Hesap sormak,
Fedakârlığa bu mudur vefa.?
Sende kalsın, benimdir cefa.
Ama bir seslenirsem,
Bir haykırırsam,
Ama bir esersem,
Şahlanırsam serserice,
Ne yapabilirsin ki ?
Hem de kime.?
Adalet istiyorsam bir parça,
Sadece kendime değil, herkese
Aman kimse duymasın,
Adalette yok, merhamette,
Zaten kimin neyine gerek.
Karın da doyurmuyor,
Bir parça ekmek;
Her şeye bedel.

Zor oyunu bozar derler,
Benim zorum kendimle,
Bir de yalaka insanlar,
Otur oturduğun yere;
Sen kimsin be adam,
Her şeye tamam, o kadar,
Kaderime razı olmuşum;
Bakalım nereye kadar..?

Bilinmezlik göklerde,
Hep göklere bakarım.
Sondan bir önceki yerde,
Basamakları çıkarım.

Azgın dalga denizlerde,
Fora yelken açarım,
Engin deniz diplerinde,
Yorgan serer yatarım.

Fırtınalı seherlerde,
Kanatlanır uçarım,
Yolum biter Jüpiter’de
Fazla durmaz kaçarım.

Neden ararım sebeplerde,
Aşığa Bağdat sorarım,
Pireye rastlarım düşlerde,
Deveden tabir yorarım.

Yanar ateş kül nerede.?
Diken ektim gül ararım,
Menzile varınca kalkar perde
Kılavuz var; yol ararım.

Selam saygı nişanesi,
Kelam Hakk’ın dile gelmesi,
Sana düşen;
Güzel söyleyip güzel düşünmek...

Gizlenince doğrular;
Çok bilenler çoğaldı.
Örtülünce perdeler;
Ne söylesen yalandı.

Garip bir gemideyiz,
Belli değil rotamız,
Ya dalgalarla boğuşur,
Ya sessizce batarız.

Cehennemden azad et;
Aşkın ateşiyle yak beni,
Sevgin sığmaz yüreğime;
Cismaniden öldür beni.

Ruhum itaatkâr;
Bedenim asi,
Cennet dedikleri yer, neresi.?
O’nun sevgisiyle dolu, göğüs kafesi,
Bilinmez ne olur?
Nasipten ötesi.

Nereye gitsem..?
Gurbet keser yolumu;
Unutturdu bana; sılayı köyümü,
Ne yapsam değişmez, alın yazımı,
Hakkın değirmeninde döner dururum,
Bir buğday olurum, pişer ekmek olurum...